Hatay'da gönüllüler çocuklara depremi unutturabilmek için akıl ve zeka oyunu dağıttı
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından birçok ilden Hatay'a gelen gönüllüler, yanlarında getirdikleri ahşap akıl ve zeka oyunu setleriyle depremzede çocukları tebessüm ettirmeye çalışıyor.
Afetzedelere yönelik yurt içi ve yurt dışında başlatılan yardım seferberliğine katkı sağlamak isteyen gönüllüler, kilometrelerce uzaktan geldikleri kentte depremin çocuklar üzerindeki etkisini azaltmak için gayret sarf ediyor.
Bursa'dan yola çıkan ve merkez Antakya ilçesinde depremzedelerin yaşadığı geçici barınma alanları içinde kurulan çadırlarda çocukları ziyaret eden hayırseverler, depremin acısını az da olsa unutturmak için oyun setleri dağıttı.
İş insanı Hakan Kızık, AA muhabirine, deprem bölgesindeki çocukları bir nebze de olsa gülümsetebilmek amacıyla ahşap oyunlar getirdiklerini söyledi.
Arkadaşlarıyla el ele vererek zor durumdaki insanlara faydalarının dokunabilmesi amacıyla Hatay'da olduklarını aktaran Kızık, "Hepsiyle teker teker ilgilendik ve gülüşlerini gördük. Bu bizi çok mutlu etti. Televizyonda izlemekle burayı yerinde etüt etmek arasında çok büyük fark var." dedi.
Kızık, oyun dağıttıkları bölgede çocukların tepkilerinin mutluluk verici olduğunu dile getirdi.
Onları böyle görünce kendilerinin de mutluluk duyduğunu anlatan Kızık, "Gerçekten onlara dokunacak olan ürünler seçtik. O kadar sevindiler ki gülenler, oynayanlar, çığlık atanlar, müthiş bir duyguydu." diye konuştu.
"Onların mutluluğu bizler için çok değerli"
Mehmet Emir Buharalı ise bölgede yaşayan çocukların, şu an mutlu olmaları gerekirken çok zor durumda kaldıklarını belirtti.
Çocuklara yardımlarının dokunabilmesi için geldiklerini aktaran Buharalı, şunları kaydetti:
"Onların mutluluğu bizler için çok çok değerli. Biz de ekip arkadaşlarımızla beraber, şu anda üzerlerindeki o deformasyonu kaldırabilmek için sahaya inmeyi tercih ettik. Çok güzel tepkiler alıyoruz. Böyle sessiz bir şehirde çocuk gülücüklerinin olması çok değerli, çok güzel. Bir çocuğun bile yüzünü güldürebiliyorsak ne mutlu bize."