Новости сегодня

Новости от TheMoneytizer

Tunus'ta uzlaşma kaosu önledi

Zaman 

Tunus Avukatlar Birliği Başkanı Muhammed Fadıl Mahfud, Arap dünyasının en modern ve demokratik anayasasını karşılıklı tavizler, masadan kalkmayarak gösterilen sabırla hazırladıklarını belirtiyor. Nobel Barış Ödülü alan dört Tunuslu sivil toplum kuruluşundan biri olan Avukatlar Birliği, Tunus'taki devrimin başarıya ulaşmasında, göstericilerin yanında yer alarak önemli bir rol oynamıştı.

Kuzey Afrika'da Libya ile Cezayir arasında sıkışmış küçük bir ülke; Tunus. 2010 sonunda Arap dünyasında büyük bir deprem etkisi yapan iç isyanların kıvılcımını ateşledi. Kimileri bunu Arap Baharı, kimi küçük bir intifada, kimi de patlama olarak değerlendirdi.

Bu küçük ülke bugün de Nobel Barış Ödülü'nü getiren dört sivil toplum kuruluşunun; Tunus Genel İşçi Sendikası, Tunus Sanayi, Ticaret ve El Sanatları Konfederasyonu, Tunus İnsan Hakları Cemiyeti, Tunus Avukatlar Birliği öncülüğünde hazırlanan yeni anayasası ile İslam dünyası için bir örnek ya da model teşkil edip edemeyeceği tartışmalarının ortasında bulunuyor.

Uçaktan iner inmez Tunus'ta oluşan özgürlük ortamını hissedebiliyoruz. Herhangi bir diktatör ya da kabile reisinin büyük portreleri ya da heykelleri bizi karşılamıyor.

Sokak ve kafeler cıvıl cıvıl. Hemen çoğu üniversite mezunu gençlere devrimi sorduğumuzda aldığımız tepkiler çok farklı. Kimi gelecekten çok ümitli, kimi ise endişeli. Zeynel Abidin rejiminin geri dönemeyeceğini düşünenlerin yanı sıra bu rejimin farklı bir şekilde zaten iktidarda olduğunu dile getirenler de azımsanmayacak oranda.

Benzer durum ülkenin entelektüelleri, gazetecileri, akademisyenleri arasında da mevcut.

Ama hepsinin dile getirdiği ortak korku terör. Devletin terörü bahane ederek elde edilen demokratik kazanımları yok etmelerinden endişe ediyorlar. Yani kısacası devrimin başarısı pimi çekilecek bombalara endeksli.

İslamcı çizgideki isimlere göre aslında ortada sona ermiş bir devrim yok. Zeynel Abidin bin Ali rejimi bürokraside, emniyette, dış politikada, iş dünyasında olduğu gibi duruyor.

Liberallere göre de her ne kadar ortada demokratik pek çok kazanım olsa da risk hâlâ geçmiş değil.

Ortadoğu, Suriye üzerinden yeniden şekillenirken Tunus'un tüm Arap dünyasına örnek teşkil edecek demokratik bir başarıyı gerçekleştirmesi çok da kolay olacak gibi görünmüyor.

Barışın kodları; taviz, masadan kalkmama ve sabır

Tunus'un ilk demokratik anayasasının hazırlanmasında önemli rol oynayan dört sivil toplum kuruluşundan biriyiz. Tunus Avukatlar Birliği 2010 sonunda başlayan devrimin her aşamasında aktif rol aldı, sokağa çıktı, Kasrin, Sidi Buazid, Safakis ve birçok şehirdeki gösteride yer aldı.

Devrimin gerçekleşmesinden sonra ortaya çıkan geçici kurumlara destek verdi. Demokratik diyaloğa yani Nobel ödülünü alan diyalog heyetine de katıldı.

Nobel ödülünün derin anlamları ve açık mesajları var. Bu diyalogda dört STK ile siyasi unsurlar yer aldı. Bu dayanışma hem diyaloğun başarılı olmasını hem de herhangi bir anlaşmazlığın şiddete başvurmaksızın barış içinde çözülmesini sağladı.

Uzlaşmada önemli olan; taviz, görüşme ve sabırdır. Şükürler olsun ki sabır ve ikna çabaları istenilen sonuca varma konusunda büyük rol oynadı. Tunus Avukatlar Birliği, geçiş sürecini sona erdirme, parlamento ve başkanlık seçimlerini gerçekleştirme, teknokratlar hükümeti kurma, anayasayı tamamlama ve seçim sürecini adil- şeffaf biçimde takip edecek yüksek seçim kurulunun oluşturulması gibi tüm adımlarda yer aldı.

Bu zorlu süreç, tüm taraflarla diyalog içinde çalışılarak tamamlandı. Biz STK'lar olarak tüm partilere karşı eşit mesafede durarak, belirli bir anlayış içinde çalıştık ve nihai çözüme ulaştık. Bu da bize uluslararası bir saygı kazandırdı. Bunun için de Nobel ödülünü hak ettik.

Eski Tunus'un alışveriş merkezi Kapalıçarşı'da mücevherat ve geleneksel kıyafetler bulmak mümkün.

Uzlaşmada nelere dikkat ettiniz?

Uzlaşmada ana unsur, alınan bazı kararlara hoşuna gitmese bile saygı duyulmasıdır. Mesela Seyid Mehdi Cuma geçiş sürecinde başbakan seçildi ve ülkeyi seçimlere götürdü. Bazıları bu kişiyi istemiyordu, hatta oylama yapılsa, belki hiç oy dahi alamayacaktı. Bir grup onun adını önerdi ve destekledi. Bir grup da ona karşı çıktı, fakat seçilmesine de ciddi bir itiraz göstermediler. İşte uzlaşmanın mihenk taşını bu oluşturuyor.

Burada önemli olan, hedefe götüren yol haritasını belirlemekti. En düşük maliyet ve daha kolay şartlar ile çıkış yolu aranıyordu.

Eski rejimin geri dönmesi söz konusu olabilir mi?

Hayır, eski rejim bitti artık. Bin Ali'nin rejimi dağıldı. Tunus'ta artık güçlü bir sivil ve siyasi tabaka var. Öncelikli olarak anayasa ve özgürlüklere saygı göstermenin gerektiğine dikkat çekiyoruz. Halk zaten geriye dönmeyi asla istemez, buna da izin vermez. Bence biz bir süreçten başka bir sürece geçtik, başardık.

Tunuslu gençler: Artık gelecek için hayal kurabiliyoruz!

Tunus devriminin etkilerini görmek, halkın duygularını ölçmek için gençlerle de bir araya geldik. Genel olarak eski rejimin geri gelmeyeceği kanaatindeler ancak kafalarındaki en önemli endişe terör. Patlayacak bombalarla kazanılan hakların geri alınmasından korkuyorlar.

Başkent Tunus'un en işlek caddesi Burgiba üzerindeki bir kafede oturarak gençlerle sohbet ettik. Görüştüğümüz 20'li yaşlardaki Riban Ahmed, Asmaa Ahmed ve İbi İmad artık gelecekle ilgili hayal kurabildiklerini belirtiyorlar. Fakat gençlerin çok güçlü bir ‘ama'sı var; o da terör.

Gençlere göre ülkeyi patlamaya götüren ana sebep eski rejimin istibdadı. Halka nefes alacak bir alan bırakmamıştı. Devrimde bazı karanlık noktalar bulunduğunu da ifade etmeden duramıyorlar. Mesela Zeynel Abidin'in nasıl oluyor da kısa sürede uçağa binip ya da bindirilip Suudi Arabistan'a gittiğinin tam bir izahı yok.

Kendilerini liberal ve laik olarak adlandıran gençlere göre iktidardaki parti eski rejime yakın. Nahda ve diğer partilerin söylemlerini çok inandırıcı bulmuyorlar. Onlara göre herkes gerçek kimliğini gölgeleyerek konuşuyor.

Devrimin hedefine ulaşıp ulaşmadığına yönelik soruya gülümseyerek ‘Belki bir devrim daha yaparız' diyerek cevap veriyorlar. Bir devrimin başarılı olması için yıllar geçmesi gerektiğini ekliyorlar.

Onlara göre devrimi bekleyen en büyük tehlike hayat standartlarının düşük olması ve terör olayları. Ama her şeye rağmen Bob Marley'in “her şey iyi olacak” sözünü hatırlatarak gelecekle ilgili ümitvar olduklarını belirtiyorlar. Bugün geçmişte yapmayı hayal edemedikleri şeyleri bile hayal edebildiklerinin altını çiziyorlar.

Tunus'taki camiler Endülüs mimarisiyle inşa edildi.

Yolsuzluk Ömer bin Abdülaziz döneminde de vardı ama devlet politikası değildi

Böyle bir patlamanın olacağını 2008'li yıllardan beri bekliyorduk. Çünkü Muhammed Buazizi'nin kendini yakma olayından önce de benzer olaylar yaşanmıştı, ama halk bu kadar sert tepki göstermemişti. Halkın eğitim düzeyi çok yüksek ve bu haliyle pek çok Arap ve İslami ülkesinden daha ileride. Tunus sömürgecilikten sonra bütçesinden eğitime önemli bir pay ayıran ilk Arap ülkesidir. Diğer ülkeler ise bu dönemde bütçesini silahlandırmaya yatırıyordu. İşte bu eğitimli nesiller günlük hayatta da iyice hissedilmeye başlanan yolsuzluğu ortaya çıkardı. İktidar ailesi neredeyse ekonomi ile ilgili her alanı kontrol altına almış ve müthiş bir istibdad uygulamaya başlamıştı. Artık rejimin gizleyemediği yolsuzluk gençlerin ufuklarına çökmüştü.

Eski rejim geri dönebilir mi peki?

Şimdi ülkeyi yöneten eski rejimin uzantıları ve kalıntıları. Eski rejim demokrasi ile tekrar iktidara geldi. İktidara gelmek için tüm demokratik yolları kullandılar. Dış mihraklar da eski rejimi finanse etti. Büyük işadamları devrimin yanında yer almadılar, çünkü çıkarları eski rejimin safında yer almalarını gerektiriyordu. Aynı durum medya için de söz konusu.

Eski rejim taraftarları ekonomiyi nasıl kontrol ediyordu?

Eski rejim neredeyse her alanda bir yolsuzluk şebekesi kurmuştu, özellikle büyük işadamları. Tüm piyasa onların kontrolü altındaydı. Küçük esnafın piyasadan pay almalarına engel oluyorlardı. Para dar bir grubun elinde idi. Bu eski rejimi özetleyecek bir durum. Bu yolsuzluğu bitirmeden hiçbir şey yapılamazdı. Mesela ihalelerde şeffaflık yoksa rüşvetin olacağı kesin. Yolsuzluk Ömer bin Abdülaziz döneminde bile vardı. Ama yolsuzluk devletin politikası değildi, insanlar yapıyorsa o ayrı bir şey.

Tunus devrimini bekleyen en büyük tehlike nedir?

Tunus'un en büyük düşmanı terördür. Bu da geçmişte yaşanan toplumsal olayların ve yolsuzlukların sonucudur. Bazı ülkeler de (Körfez ülkeleri) Tunus devrimine karşı çıktı, çünkü bize demokrasinin gelmesini istemiyorlar.

2010 ayaklanmasının temel faktörü ekonomiydi

Olayların asıl tetikçisi “ekonomi faktörü” idi. Yükseköğrenim mezunlarının büyük bir kısmı işsizdi. Zeynel Abidin bin Ali Tunus'un kalkınmasını üniversite mezunlarının çokluğuna bağlıyordu.

Bu yüzden liselilerin üniversiteye geçmelerine kolaylık sağladı. İktidar gençlerin büyük bir kısmının üniversite mezunu olmalarıyla gurur duydu. Ne var ki ülke ekonomik açıdan bu kadar mezuna işgücü sağlayabilecek kapasiteye sahip değildi.

Ayrıca o gençlerin piyasada pek ihtiyaç duyulmayan sözel bölümlerden mezundu. Bu dönemde Zeynel Abidin bin Ali'nin çevresindekiler de hızla zenginleşmeye başladı. Halk artık onlara “hırsız çetesi” gözüyle bakıyordu. Kısacası ortam ayaklanmaya hazırdı.

Olayların büyümesinde Zeynel Abidin rejiminin Tunus'a girmesine izin vermediği El Cezire çok büyük bir rol oynadı. Mesela El Cezire, devrimin patlak vermesine neden olan Muhammed Buazizi'yi üniversite mezunu, seyyar satıcılık yapan bir genç olarak göstermiş ve işsiz olması yüzünden kendini yaktığı iddiasını ortaya atmıştı.

Aslında Buazizi üniversite mezunu, kültürlü biri değildi. Aksine sabıkalı, anne-babasına itaat etmeyen biri idi.

Nahda'ya bakışınız nasıl?

Nahda Partisi'nin son yıllarda yaşanan olayların da etkisiyle fikri açıdan çok değiştiği kanaatindeyim. Ama bu Nahda'nın günün birinde iktidara geldiği zaman kendi görüşlerini dikte etmeyeceği anlamına gelmez. Tunus'ta güçlü bir toplum var, güçlü bir kadın da var. Erkeklerden çok kadınlar “Nahda”ya karşı çıktı. Tunuslu kadınlar olmasaydı el Sebsi seçimde başaramazdı, çünkü kadınlardan çok yüksek oy aldı.

Burgiba bulvarı başkent Tunus'un kalbi gibi

Devrime götüren sebepler; zulüm ve yolsuzluklar!

Türkiye ve Tunus arasında ne gibi benzerlikler görüyorsunuz?

Şkundali: AKP bize göre bir başarı örneği. Biz 5 senedir hâlâ yolumuzu bulamadık, gerildik. Bence biz Tunuslular olarak Türkiye, Brezilya gibi başarı göstermiş tecrübeleri ele almalıyız. Hizmet Hareketi ile AKP arasında bir uzlaşma olduğunda Türkiye'nin daha başarılı bir sıçrama göstereceğini düşünüyorum. Sami İbrahim: Türkiye'de hoşuma giden bir özellik var. O da “sivil İslam” özelliğidir. Onu Hizmet Hareketi temsil ediyor. Ben Türkiye'yi Hizmet ve AKP kanatlarıyla destekliyorum. Çünkü bir kanadın ikinci bir kanat olmaksızın başarması güç. Aralarında anlaşmazlıklar, ters düşmek gibi meseleler oldu ama önemli olan Türkiye'nin bu iki kanadını da kucaklaması.

Halk neden patlamak için yıllarca bekledi?

Sami İbrahim: Bence devrimin bir anda patlak vermesinin ana sebebi; zulüm ve yolsuzluk sistemidir. Zulüm ve yolsuzluklara iktisadi, içtimai ve siyasi faktörler de eklenince halk sokaklara indi. Şkundali: Bu devrim “dışlanmışlar”ın devrimi idi. Ama asıl sorun devrimden sonra başladı. Siyasi partiler bölündü, İdeolojik farklılıklar ortaya çıktı, özellikle de İslami ve laik kesimleri arasında. Sami İbrahim: Uzlaşmak için taviz vermek gerek. Daha fazla taviz veren zayıftır anlamına gelmez. Aksine stratejik vizyonu olan kazanır. AKP de eğer bazı tavizler verirse kesinlikle kazançlı çıkar.

Tunus'ta değişim bitmedi, sürüyor!

Tunus'taki devrimi nasıl yorumluyorsunuz?

İktidardaki Nida ve Nahda partileri başta olmak üzere tüm partiler gençlerin isteklerine saygı duymuyor. Konuştuklarında bile sadık ve dürüst olmadıklarını sezebiliyoruz. Ama benim görüşüm devrim başarısızlığa uğramadı ve yeni bir nesle ihtiyaç duyulduğu aşikâr. Dolayısıyla gençleri iyi yetiştirip gelecekte rol almalarını istiyoruz. Belki şimdi iktidarda rol alamazlar, ama dört beş yıla kadar onlar da çok önemli görevler üstlenecektir. Bu yüzden de devrimin devam ettiğini ve yaşadığını görüyoruz. Bu çekişme sürecektir. Devrim de durmayacak.

Bin Ali rejimini ayakta tutan ne idi?

Bin Ali en çok emniyet istihbaratına önem verdi, oraya odaklandı. Onları ülkenin en güçlü organı kıldı. Burgiba da böyle girişimlerde bulunmuştu ama Bin Ali onları güçlü bir istihbarat hale getirdi. Hatta Arap dünyasının en iğrenç istihbaratı oldu. Saddam ve Esed'in istihbaratından bile daha iğrençti.

IŞİD bir tehdit oluşturuyor mu?

Tunus için en büyük tehdit Selefiler ve IŞİD militanlarıdır. Bir taraftan Cezayir bir taraftan da Libya var. Tunus ikisinin kıskacında. Tunus'un güvenlik konusunda çok fazla tecrübesi yok. Bu yüzden en ufak şey bile tehlike arz etmekte.

Nahda'nın iktidarda ısrar etmemesini nasıl izah ediyorsunuz?

Sivil toplumunun gücü Nahda'nın iktidardan vazgeçmesini zorunlu kıldı. Özellikle kadınların bu konuda çok büyük bir rolü vardı. Nahda anladı ki eğer iktidarda devam ederse ülke iç savaşa doğru sürüklenecek. Zekilik bence. Ben şahsen başarısız olduklarını düşünüyorum.

Tunuslu olan dünyaca ünlü sosyolog İbn Haldun'un Burgiba Caddesi üzerinde heykeli bulunuyor.

Laiklikle bir sorunumuz yok!

Devrimden sonra genelde Tunus, özelde Nahda ne tür zorluklarla karşılaşıyor?

Nahda'nın karşılaştığı zorluklar Tunus'un yaşadığı zorluklara benziyor. Şu anda ülkede eski rejim döneminde yaşanan sıkıntıların bir benzeri yaşanıyor. Mesela eski rejimde siyaset ve emniyet açısından zafiyetler vardı, şu anda da var. Şu anki Tunus ekonomisinin yüzde 53'ü gayri resmidir, yani kaynağı belirsizdir. Ekonomiyi elinde tutan bazı lobiler güçlü bir parti veya güçlü bir hükümet istemezler. Libya üzerinden gelen paralar Tunus'ta aklanıyor. Sonra bu paraların yüzde 30'u Birleşik Arap Emirlikleri'ne, yüzde 70'i de Roma ve Londra'ya gidiyor.

Nahda kamuoyundaki algısı nasıl?

İnsanlar İslamcı siyaseti terörle bağlantılı düşünüyor. İslamcılarla teröristler arasında bağlantı kuran kanaatler var maalesef. Toplumun yüzde 60'tan fazlası öyle düşünüyor. Ayrıca kamuoyu Nahda'nın Tunus vatandaşının hayatını ve kişisel özgürlüklerini tehdit ettiğini düşünüyor. Maalesef bu konuda da bir iletişim eksikliği var.

Peki Nahda iktidarda olsa, insanların yaşam tarzlarına müdahale eder mi?

Nahda devrimden sonraki ilk seçimde büyük çoğunluğa sahip olduğu halde fikirlerini halka dayatmadı. Burada sorulması gereken soru; devletin kişisel özgürlüklerdeki rolü nedir? Alimlerin bu konuda fikirleri ve inanışları nedir?

Bu soruyu iktidara gelmeden önce de kendi kendimize soruyorduk, şimdi anayasayı yaptık. Zaten devletin dini İslam'dır. Bu konu bizim için bitmiştir. Yani kişisel özgürlüklere müdahale söz konusu değildir. Bazı taraflar kaos çıkarmaya çalışıyor ama biz bunu pek önemsemiyoruz. Biz ne içkiyi ne de başka konularda yasaklamalar getirdik. İktidara geldik, ülkenin derin sorunlarını çözmeye çalıştık.

Laiklikle ilgili sorunlar gündemimizde yok. Daha çok ülkenin ve toplumun kalkınması için çalışıyoruz. Bize yöneltilen sorunları kendi aramızda sıklıkla tartışıyoruz.

Tek çıkış yolu uzlaşma ve diyalog

Tunus halkı devrimden ne gibi kazanımlar elde etti?

Abdussamed: Devrim sırasında Tunus medyasının neredeyse tamamı rejimden yana idi. Tek taraflı idi. Devrimin gerçekleşmesinde sosyal medya çok önemli bir rol oynadı. Halk ve gençler yoğun bir şekilde sosyal medyadan gelişmeleri izlemeye başladı. Medya o sokaktaki insanları çapulcular gibi göstermeye çalıştı, gerçekleri saptırdı. Ama Facebook ve bazı bloglar vatandaşı aydınlatma noktasında başarılıydı.

Nahda'nın gizli bir ajandası var mı size göre?

Tunus'ta derler ki; Nahda'nın içinde şahinler ve güvercinler var. Şu anda iktidar ortakları ve bu yüzden de söylemlerini değiştirdiler ve beyaz güvercin oldular.

Gördüğümüz kadarıyla halk da siyasi partiler de diyaloğu tercih ediyor?

Evet tüm taraflar diyalogdan yana. Çünkü Tunus toplumunun yapısı şiddeti ve aşırılığı dışlıyor. Tüm taraflar bugün hesaplarını gözden geçirdiler. Ayrıca toplum İslami aşırılığa da sıcak bakmıyor. Onun için taraflar uzlaşmak ve diyalog kurmak zorunda.

IŞİD'e destek neden yüksek?

IŞİD'e katılanların çoğu sabıkalı ve hırsız kişilerdir. Ama eski politika bu insanları ümitsizliğe itti. Bir baktık herkes sakal bırakmış, IŞİD saflarında cihada, savaşmaya gidiyor.

Sizce Bin Ali tekrar Tunus'a dönebilir mi?

Bin Ali kaçtı mı, yoksa kaçmasına yardımcı oldular mı, onu bilemeyiz. Ama Bin Ali'nin Tunus'a döneceğini zannetmiyorum. Ama Nida partisinin içinde eski rejimden kalan şahıslar var. Sistem eski rejim kalıntılarını hâlâ barındırıyor.

Читайте на 123ru.net


Новости 24/7 DirectAdvert - доход для вашего сайта



Частные объявления в Вашем городе, в Вашем регионе и в России



Smi24.net — ежеминутные новости с ежедневным архивом. Только у нас — все главные новости дня без политической цензуры. "123 Новости" — абсолютно все точки зрения, трезвая аналитика, цивилизованные споры и обсуждения без взаимных обвинений и оскорблений. Помните, что не у всех точка зрения совпадает с Вашей. Уважайте мнение других, даже если Вы отстаиваете свой взгляд и свою позицию. Smi24.net — облегчённая версия старейшего обозревателя новостей 123ru.net. Мы не навязываем Вам своё видение, мы даём Вам срез событий дня без цензуры и без купюр. Новости, какие они есть —онлайн с поминутным архивом по всем городам и регионам России, Украины, Белоруссии и Абхазии. Smi24.net — живые новости в живом эфире! Быстрый поиск от Smi24.net — это не только возможность первым узнать, но и преимущество сообщить срочные новости мгновенно на любом языке мира и быть услышанным тут же. В любую минуту Вы можете добавить свою новость - здесь.




Новости от наших партнёров в Вашем городе

Ria.city

Экс-солистка группы «Белый день» Лена Василек выступит в родном Воронеже с сольным концертом

В Подмосковье 14-летняя девочка выпала из окна со своим новорождённым ребёнком

Два грузовика столкнулись на МКАД

«112»: Дочь актера Александра Збруева госпитализировали с отравлением

Музыкальные новости

Росгвардия обеспечила безопасность футбольного матча в Дагестане

Фестиваль «Большая сцена» приглашает к участию талантливых людей со всей России

Росгвардия обеспечила правопорядок на футбольном матче «ЦСКА» - «Краснодар» в Москве

Ресторатор Дарья Полыгалина представит главную рюмочную Петербурга «ЦаЦа»

Новости России

Лекцию в честь 81-й годовщины освобождения Брянска провели в Химках

В Красноярске предприниматели начали продавать пункты выдачи Wildberries

Житель Подольска заявил, что пожар в торговых рядах начался в ларьке с шаурмой

Центр восточной медицины в Петербурге

Экология в России и мире

АО “Желдорреммаш” реализует проекты по развитию кадрового резерва компании

Продвижение Песен, Музыки, Стихов ВКонтакте.

Экскурсия для студентов прошла в «Маринс Гранд Отель Астрахань»

Орган в Планетарии на Halloween

Спорт в России и мире

Марии Шараповой завидуют все русские женщины. И вот почему

Качмазов обыграл Дэниэла и вышел в 1/4 финала турнира ATP в Чэнду

Елена Рыбакина снялась с турнира WTA-1000 в Пекине

Котов проиграл О'Коннеллу в первом круге турнира ATP в Чэнду

Moscow.media

Названы самые красивые места в России для осенних путешествий

Розовое утро....

Родители 317,2 тыс. детей в Московской области получают единое пособие

Можно ли стирать шторы: возможные риски







Топ новостей на этот час

Rss.plus





СМИ24.net — правдивые новости, непрерывно 24/7 на русском языке с ежеминутным обновлением *